Anne sütünün birçok nedenden dolayı kendine özgü kokusu vardır. Doğal olarak anne sütünün hoş bir kokusu vardır fakat bu koku annenin beslendiği gıdanın içeriğine göre hafiften değişebilir.
Anne sütünün birçok nedenden dolayı kendine özgü kokusu vardır. Doğal olarak anne sütünün hoş bir kokusu vardır fakat bu koku annenin beslendiği gıdanın içeriğine göre hafiften değişebilir. Örneğin, birçok yeşil yapraklı sebze sütün renginin çok az miktarda yeşil olmasına neden olur ve besin olarak alınan sebzenin kokusunu da yansıtır. Benzer şekilde eğer anne çok miktarda balık tüketirse süt kokusu da sıklıkla balık kokar. Bazen anne sütü dondurma, donmuş sütü çözme/çözdürme ve ısıtma işlemlerinden geçirildikten sonra farklı bir kokuda ve tatta olur. Eğer bu düzenli olarak gerçekleşiyorsa, sütün toplanması ve muhafaza edilmesi işlemleri dikkatlice gözden geçirilmelidir.
Birincisi, göğüs pompa aparatı her kullanımda sıcak sabunlu su ile yıkanır ve iyice durulanır, günde bir kez de sterilize edilir.
İkincisi, süt uygun şişe veya kapta muhafaza edilir. Sütün hangi şartlarda muhafaza edildiği de gözden geçirilmelidir. Süt eğer 5-8 gün sonra/boyunca kullanılacaksa hemen pompalandıktan sonra dondurulmalıdır. Süt çözüldükten sonra ise 24 saat içinde tüketilmelidir. Buzdolabının dondurucu bölümünde diğer açık gıdanın kokusu da süte sinebilir ve süt onun kokusunu alabilir. Bu nedenle buzdolabındaki gıdaların kaplarının ağızları tamamen kapalı olmalıdır. Bununla beraber süt buzdolabının dondurucusunun en arka bölümünde saklanır, kapı bölümünde değil. Son olarak, dondurucunuzun yeterince soğuk olduğundan emin olun. Eğer süt gerçekten ekşirse, ekşimiş inek sütü gibi kokar. Eğer süt bayat (ekşimiş) gibi kokmazsa, o sütle bebek beslenebilir.
Bazı anneler yukarıda belirtilen yolları takip etmelerine rağmen sütlerinin sabunlu, ekşimiş veya bayat gibi koktuğunu veya tat verdiğini belirtirler. Eğer bu durum doğruysa, muhtemelen sütte aşırı derece lipaz vardır. Lipaz insan sütündeki yağların sindirimini sağlayan bir enzimdir. Lipaz enzimi süt yağlarının peynir altı sütü ile (whey) çözülmesini (sütsüleşmesini) sağlar ve bu yağların boyutunu küçültür ve bebek tarafından hazmedilebilir düzeye getirir. Aynı zamanda lipaz sütteki yağları parçalar ve böylece A ve D vitamini gibi yağda çözülen besleyici değeri yüksek unsurlar kolayca emilir. İnsan sütündeki ana lipaz safra tuzuyla uyarılmış lipazdır ve bu lipaz türü aynı zamanda aktifleşmemiş protozoandır.
Eğer sorun gerçekten lipaz enzimi ise, sütü saklamanın en iyi yolu sütü haşlamaktır. Bu işlem sütün 180 derece Fahrenheit sıcaklığa kadar ısıtılmasıyla yapılır veya tavanın/kabın kenarlarında küçük kabarcıkların oluşumunun görülmesiyle gerçekleştirilir. Daha sonra haşlanmış süt hızlıca soğutulur ve yukarıda tarif edildiği gibi saklanır. Sütün haşlanması sütün bazı anti-infektif özelliklerini ortadan kaldıracak ve birtakım besleyici değerlerinin kaybolmasına neden olabilir. Sütteki lipaz seviyesini değiştirmek için birtakım ısıtma işlemlerine ihtiyaç olsa da, anne sütü halihazırda yeni doğan bebek için en uygun (optimal) besin kaynağıdır.